Online Türkler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Online Türkler

...Bilği Paylaştıkça Çoğalır...
 
AnasayfaOnline TürklerLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Dost Siteler
Dost Siteler Listesine Katıl
Reklam
Online Türkler on Facebook
Reklam3


 

 Diline Sahip Çık Türkçe Konuş

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
yecga07
Admin
Admin
yecga07


Mesaj Sayısı : 177
Rep Gücü : 54518
Kayıt tarihi : 23/06/09
Yaş : 33
Nerden : İZMİR
Aktiflik :
Diline Sahip Çık Türkçe Konuş Left_bar_bleue999 / 999999 / 999Diline Sahip Çık Türkçe Konuş Right_bar_bleue

Uyarı :
Diline Sahip Çık Türkçe Konuş Left_bar_bleue0 / 9990 / 999Diline Sahip Çık Türkçe Konuş Right_bar_bleue


Diline Sahip Çık Türkçe Konuş Empty
MesajKonu: Diline Sahip Çık Türkçe Konuş   Diline Sahip Çık Türkçe Konuş Icon_minitimePtsi Tem. 20, 2009 4:07 pm

Türkçe’nin Önemi
Tarihi çok eskilere dayanan ve dünyanın en büyük dillerinden biri olan
Türkçe'yi konuşan Türklerin, asırlar boyunca medeniyet dünyasına
kazandırdıkları herkesin malumudur.

Türklerin tarihteki ağırlığına nispetle konuştukları dil olan Türkçe'ye
ise yeteri kadar değer verilmemiştir. Oysa Türk diliyle, değişik
alfabeler kullanılarak birçok eser meydana getirilmiş ve bu eserlerle
medeniyet tarihine ışık tutulmuştur. Genellikle yazıldığı gibi okunan,
istisnaları fazla olmayan sistematik bir dil olan Türkçe'yi öğrenmek
zannedildiği kadar zor değildir. Hatta günümüzde, Türkçe'nin bilgisayar
diline en uygun dillerden biri olduğu çeşitli çevreler tarafından dile
getirilmektedir.


Türkçe'nin Tarihî Görünüşü

Bugün, dünyada yaklaşık olarak 200 milyon insan Türkçe konuşmaktadır.
Yani Türkçe dünyada en çok konuşulan 6. veya 7. dildir. Hâl böyleyken
Türk dili, Türklerin en çok konuştukları yer olan memleketimizde
yeterince alâka görememektedir. Dilimiz, tarihin bazı dönemlerinde
bugün olduğu gibi birtakım
dillerin boyunduruğu altına girmiştir. Türklerin ilk yazılı
kaynaklarından olan Orhun Abidelerinden anlaşıldığına göre dilimize, 7.
asırda bile Brahmice ve Çince'den kelimeler geçmiştir. Karahanlı
Devletinin İslâmiyet'i din olarak seçmesinden sonra, Türkçe'ye Arapça
kelimeler girmeye başlamıştır. 1072 yılında Kaşgarlı Mahmut, Türkçe'nin
üstün yönlerini göstermek ve Araplara Türkçe öğretmek gayesiyle Dîvânü
Lûgati't-Türk adlı kitabı kaleme aldı. Selçuklular devrinde ise,
özellikle resmî yazı dilinde Türkçe hemen hemen hiç kullanılmamaktaydı.
Selçuklularda resmî yazışma dili ve edebî dil Farsça, ilim dili ise
Arapçaydı. Bugün, elimizde bu dönemden kalma çok az sayıda Türkçe kitap
mevcuttur. Selçuklu Devleti yıkıldıktan sonra, Beylikler döneminde ise
Türkçe önem kazanmağa başladı. Bunda Beyliklerin başında bulunan
beylerin Arapça ve Farsça'yı çok iyi bilmemeleri ve Türkçe kitap yazan
âlimleri korumaların önemli rolü vardır. Yine de Türkçe eser yazan
âlimler "Türkçe eser kaleme alırken zorlandıklarını, o devrin devâsâ
dilleri olan Arapça, Farsça karşısında Türkçe eser yazdıkları için
ayıplanmamaları gerektiğini" söylerler. Özellikle 13 ve 14. yüzyıllarda
yaşayan Yunus Emre, Gülşehri, Aşıkpaşa gibi şairler Türkçecilik
şuuruyla hareket etmiş ve mükemmel eserler meydana getirmişlerdir.
Farsça'yı edebî dil olarak kabul eden Türklerde, Farsça'nın etkisi
büyük olmuştur. Bu dil, sadece Anadolu'da yaşayan Türklerin arasında
değil, Orta Asya'da yaşayan Türkler arasında da yaygın bir hâle
gelmiştir. Âlimler eserlerini Türkçe yazmaktan çok, Farsça yazmaya özen
göstermişlerdir. 15. yüzyılda Türkçe'nin düştüğü bu duruma üzülen büyük
Türk şairi, edibi, tarihçisi, musikişinâsı Ali Şir Nevâî, Türkçe'nin
Farsça'dan üstün olduğunu ispat etmek için Muhâkemetü'l-Lugateyn adlı
kitabı yazdı. O, Farsça'yı da birçok Fars'tan daha iyi biliyordu. Ali
Şir Nevâî'den önce çekine çekine Türkçe eser meydana getiren âlimler,
ondan sonra, daha fazla ve gocunmadan Türkçe eser vermeye başladılar.
Yani Nevâî o devirde sadece Orta Asya Türklüğünün değil, bütün
Türklerin yollarını aydınlatmış ve ufuklarını açmıştır.

Dünyanın en büyük devletlerinden biri olan Osmanlı Devletinin ilk
dönemlerinde ise, Arapça ve Farsça'dan Türkçe'ye geçen kelimeler çok
fazla değildi. Bu kelimelerin giriş hızı 15. yüzyıldan itibaren artmaya
başladı. 16. yüzyılın ortalarından 19. yüzyılın sonlarına kadar ise
dilimize birçok Arapça, Farsça kelime girdi. Türkçe'nin, 11. yüzyıldan
19. yüzyılın sonlarına kadar Arapça ve Farsça'yla mücadele etmek
zorunda kaldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. 20. yüzyılın başlarında
ise Arapça, Farsça'nın Türkçe üzerindeki hâkimiyeti azaldı. Bu da
Türkçe'de kullanılan ve halkın anladığı kelimelerin dışındaki Arapça,
Farsça asıllı birtakım kelimelerin, kaidelerin ve birçok tamlamanın
dilimizden çıkarılması neticesinde meydana geldi. Böylece Türkçe iyi
bir mecraya girdi. Fakat 1930'lardan sonra başlayan öz Türkçecilik
(yani uydurmacılık) hareketi ise bunu baltaladı. Bu hareket de hiçbir
dayanağı olmadığı için fazla sürmedi. Burada şunu da söylemek gerekir
ki, Osmanlı Devletinin resmî yazı dili Türkçe'ydi. Fakat Arapça,
Farsça'yı da birçok kişi bilirdi. Zannedildiği gibi halk ile aydın
tabaka arasında da büyük bir uçurum yoktu. Belki de var olduğu
zannedilen bu uçurum, günümüzden bile daha azdı. Yani Osmanlılar,
Selçukluların aksine Türkçe'ye önem verdiler. Onların döneminde birçok
Türkçe eser telif edildi. Bugün Türkiye'de ve dünyanın muhtelif
bölgelerinde Osmanlılar döneminde yazılmış yüz binlerce Türkçe kitap
bulunmaktadır. Demek ki, Osmanlılar Arapça, Farsça'yı iyi bilir, fakat
anadilleri olan Türkçe'yi ise her zaman kullanırlardı. Osmanlı Devleti
tarih boyunca fethettiği ülkelerin halklarını Türkçe'yi öğrenme
konusunda hiçbir zaman zorlamamış, yani onları sömürmemiştir. Bunun en
büyük delili ise, günümüzde, eskiden Osmanlı coğrafyasında yaşayan
milletlerin bir çoğunun Türkçe bilmemesidir. Zaten Osmanlı
memleketlerinde yaşayan halkın beslendiği hayat ve kültür kaynakları,
aldığı terbiye ve temsil ettiği inanç sistemi, dünyadaki hiçbir milleti
sömürge hâline getiremezdi.


Dünyada konuşulan birtakım dillerin değişik asırlarda diğer dillere
üstünlük kurduğu görülmektedir. Meselâ, 17, 18 ve 19. yüzyıllarda
Fransızca dünyaya hâkimdi. 20. yüzyıl ve günümüzde ise artık İngilizce
bir dünya dili olmuştur.



Yabancı Dilde Eğitim

Dünyada konuşulan birtakım dillerin değişik asırlarda diğer dillere
üstünlük kurduğu görülmektedir. Meselâ, 17, 18 ve 19. yüzyıllarda
Fransızca dünyaya hâkimdi. 20. yüzyıl ve günümüzde ise artık İngilizce
bir dünya dili olmuştur. Dünyadaki birçok milletle iletişim kurmak
isteyen bir kişinin İngilizce öğrenmesi gereklidir. Yani tek dilli bir
dünyaya doğru gitmekteyiz. Bunun birçok avantajının yanında,
dezavantajı da bulunmaktadır. Öncelikle yabancı bir dil öğrenen insan,
o dilin arkasındaki kültürü de ister istemez almakta ve böylece o dili
konuşan milletlerin tarihini, kültürünü, yaşayış biçimini de
özümsemekte, neredeyse kendi millî benliğinden kopmaktadır.

İnternet sayesinde dünyadaki herkesin birbiriyle haberleşebildiği bir
ortamda ortak bir dilin (yani İngilizce'nin) kullanılması, garip
karşılanmamalıdır. İnsanlar böyle bir çevrede birbirlerini daha
anlayabilme ve dinleyebilme imkânı bulabilmektedirler. Fakat İngilizce
vasıtasıyla, İngiliz ve Amerikan kültürü, tarihi, hayat biçimi, dünyada
yaşayan birçok milleti etkisi altına almaktadır. Türk toplumunda
yaşayan insanlar da medyada gösterilen Amerikan dizi ve filmlerin
etkisiyle onlara benzemeye, onlar gibi davranmaya ve kendi milletine
karşı duyarsız olmaya başlamışlardır.

Eğitim sistemimiz maalesef yeterli seviyede değildir. Bilgiye kolay bir
şekilde ulaşma, bilgiyi kullanma ve kullandırtmada pek başarılı
sayılmayız. Türkiye'de yabancı dille eğitim yapan birçok okul
bulunmaktadır. Bu okullar umumiyetle öğrettikleri dillerin kültürlerini
de öğrencilere vermekte ve öğrenciler de ister istemez bu kültürü
almaktadırlar. Fakat bunun yanında, yabancı dille eğitim yapan
okullardan mezun olup da dilimize, kültürümüze, tarihimize sahip çıkan
insanlar da bulunmaktadır.

Günümüzde, İngilizce'yle eğitim yapan üniversitelerimiz de bir hayli
çoğalmaktadır. Burada problem, "İngilizce eğitimin mi yoksa öğretimin
mi" öğrencilere verileceğidir. Avrupa'da birçok okul, kendi diliyle
eğitimini sürdürmekte ve bunun yanı sıra, dünya dili olan İngilizce'yi
de öğrencilerine çok iyi bir şekilde öğretmektedir. Bugün Almanya ve
Fransa'daki okulların çoğunda eğitim dili Almanca ve Fransızca'dır.
Fakat bu ülkelerin okullarından mezun olan öğrenciler İngilizce'yi
az-çok konuşabilmektedirler. Bizim de diğer ülkelerde olduğu gibi
eğitim dilimiz Türkçe olmalı fakat yabancı diller de öğrencilere
sistemli ve mükemmel bir şekilde verilmelidir.


Günümüzde, İngilizce'yle eğitim yapan üniversitelerimiz de bir hayli
çoğalmaktadır. Burada problem, "İngilizce eğitimin mi yoksa öğretimin
mi" öğrencilere verileceğidir. Avrupa'da birçok okul, kendi diliyle
eğitimini sürdürmektedir.



Türkçe'nin Bugünkü Durumu

Üniversitelerimizde Türk dili, kültürü, tarihi bugün; belki de tarihin
hiçbir devresinde görülmediği kadar arka plana atılmaktadır. Hatta
Türkçe'nin bilim dili olamayacağına dair söylemler bile dile
getirilmektedir. İngilizce eğitim yapan okullar, yeterli eğitimi
veremedikleri ve bu okulların çoğunda Türkçe hor görüldüğü için,
öğrenciler ne İngilizce'yi iyi öğrenebilmekte, ne de kendi anadilleri
olan Türkçe'yle meramlarını anlatabilmektedirler. Türkçe yapılan bir
yayının da kendi ülkemizde herhangi bir değeri bulunmamaktadır.
Hâlbuki, önemli olan kalitedir. Hangi dilde yazarsanız yazın, kaliteli
bir makale veya kitap kaleme almadıysanız, bunun ilmî bir değeri
yoktur. Günümüzde, Türkçe'yi bu arka plana atan zihniyet sebebiyle
kendi öz değerlerini bilmeyen, bilse bile onu sahiplenemeyen nesiller
yetişmektedir.

Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik etmiş olan Türk devletlerinin dili
olan Türkçe'yi bilim dili olarak yaygınlaştırmak, tarihî ve kültürel
değerlerimizi yeni nesillere aktarmak herkesin görevidir. Bu, millî bir
davadır. Türkçe'nin ne kadar güzel ve sistemli bir dil olduğunu;
yaklaşık 8-9 sene İstanbul'da yaşamış ve 1790 yılında İstanbul'da
basılan Elemens de la Langue Turque "Türk Dilinin Unsurları" isminde
Türkçe gramer kitabı yazmış olan Pierre Fronçois VİGUİER adlı bir
Fransız: "Zeki bir insan, günlük Türkçe'nin umulmadık derecede güzel ve
sistemli yapısı karşısında, bu dili sanki bir âlimler topluluğunun
düşünüp taşınarak ve anlaşarak ortaya çıkardıklarını zanneder ve
hayretler içinde kalır (s.IX)." sözleriyle dile getirmektedir.

Türkçe'ye kendi memleketimizde yeteri kadar değer verilmemesine rağmen,
yurtdışında büyük bir ilgiye mazhar olduğunu dile getirmek gerekir.
Özellikle yurt dışında açılan Türk liseleri ve üniversitelerinde
okutulan Türkçe dersler sayesinde birçok yabancı, Türkçe'yi öğrenme ve
tanıma fırsatına sahip olmakta ve bundan dolayı milletimizin tarihî
misyonuna paralel olarak Türkçe, yabancıların ilgisini çekmekte ve
birçok ülkede dilimize karşı bir istek oluşmaya başlamaktadır. Bunun
sonucunda bugün dünyanın birçok yerinde Türkoloji kürsüleri açılmakta;
buralarda Türk dili öğretilmekte ve Türkçe dersler verilmektedir. İşte
bu tarihî fırsatı iyi değerlendirmemiz ve bir devlet politikası olarak
dilimizin üzerine çok daha fazla eğilmemiz gerekmektedir.

Hiçbir zaman önemini kaybetmemiş ve tarihte birçok dile karşı koymuş ve
bunda başarılı olmuş Türkçe, bugün de İngilizce'nin hâkimiyetine karşı
direnecek ve Kaşgarlı Mahmut, Ali Şir Nevâî gibi birçok Türk dili
sevdalısının omuzlarında yeniden yükselecek, 21. yüzyılda dünyada
konuşulan en önemli dillerin arasındaki yerini alacaktır. Bundan
kimsenin şüphesi olmasın...

Dilimize sahip ÇIKALIM Arkadaşlar....!!!!!

İmzaya Eklenecek kod:

Kod:
[url=http://http://onlineturkler.yetkin-forum.com/online-tyrkler-fan-kulypleri-f16/diline-sahip-yuk-tyrkye-konua-t171.htm][img]http://www.yukle.cc/genel/196670/dil.gif[/img][/url]

Üyeler:
*yecga07(Bu kulupün kurucusu)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://onlineturkler.yetkinforum.com
 
Diline Sahip Çık Türkçe Konuş
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Online Türkler :: Online Türkler Cafe :: Online Türkler Fan Kulüpleri-
Buraya geçin: